-Baba bana tablet alacak mısın?
-Alacağım tabi oğlum.
Çocuk çevresindekilere dönerek:
-Alacağım diyor ama almayacak.
Yıllar önce bir akraba meclisinde baba ve evladı arasında şahit olduğum diyalogdan kısa bir kesitti yukarıda yazdığım. Bir baba ve uzman olarak; baba ve oğlu arasında hasar görmüş bir güven köprüsüne şahit olmaktan dolayı üzüntü duymuştum o zaman. Oysa ebeveyn ve evlat arasındaki en önemli köprülerden birisi güven köprüsüdür. Belki de sevgi kadar hatta daha da önemi bir köprü.
Güven bir insanın sağlıklı gelişimi için olmazsa olmaz bir duygudur. Kişilik ve karakter gelişiminde en temel duyguların başında gelen güven duygusunu çocuk ilk önce anne ve babasından edinir. Bebekken anne kucağında ilk tensel temaslar, ilk hissedilen kokular ve sıcaklık güven duygusu oluşumunda hayati öneme sahiptir. Zamanla kurulan göz teması bu güven duygusunun yerleşmesine katkı sağlar. Ağladığında, karnı acıktığında, altını ıslattığında, canı yandığında; zamanında ve yeterince bakılan bebek ve çocuklarda güven duygusu daha sağlıklı gelişir. Bu sağlıklı gelişim de yaşam boyunca bireyin kişilik ve karakter gelişimine katkı sağlar.
Bilmez denilen ve anlamaz sanılan çocuklar aksine bilir ve anlarlar. Onun için “Çocuktan al haberi” diye meşhur bir ifade vardır. Anne babalar bazen iyi niyetli olsa da büyük hatalar yaparlar. Bunların başında da çocukları gereksiz yere kandırmak ya da anı kurtarmak için yap(a)mayacakları sözler vermektir. Örnek bir diyalog:
-Anne parka gidelim.
-Bugün çok soğuk, yarın söz gideriz.
Yarın olunca çocuk:
-Anne hadi parka gidecektik.
-Çok işim var yavrum, sonra gideriz.
-Ama anne söz vermiştin.
Bu diyalogda anne çocuğu korumak ya da farklı bir sebeple birinci günü kurtarmak için çocuğa söz vermiş fakat zamanı gelince sözünü tutmamıştır. Basit gibi gözüken durum aslında çocuk yetiştirme adına tam bir cinayettir. Çocuk sözünde durmayan, güven duymadığı, her an kendisini yarı yolda bırakacak kişilerden tabii olarak bir şey öğrenmeyi tercih etmez. Bu kişi anne ve babası olsa bile. Oysaki çocuğun ilk ve en önemli eğitimcileridir anne ve babalar. Bilen ve anlayan çocuklara, sağlıklı bir eğitim vermek isteyen anne babaların güven duygusunu sarsacak tutumlardan uzak durması bu anlamda hayatidir.
Baba, çocuk gelişimi ve eğitiminde; çocukta güven duygusunun tesisinde en az anne kadar önemli bir yere sahiptir. Bir çocuk için anne ne kadar bir şefkat abidesiyse; baba da kendisine yaslanılacak koca bir çınardır. Çocuk sevgi, şefkat, değerlilik, mutluluk vb. olumlu duygularla birlikte güven duygusunun temellerini bu iki nadide kaynaktan alır. Yıllar geçtikçe de bu temeller üzerine sağlam ve dayanıklı bir duygusal yapı inşa eder. Bu yapının sağlıklı ve dayanıklı olması; buna dayalı olarak kişilik, ahlak ve ruh gelişiminin de sağlıklı olması belirttiğimiz kaynakların sağlıklı ve doğru malzemeler vermesine bağlıdır.
Sonuç olarak çocuk gelişiminde ve eğitiminde en temel faktörlerden birisi anne-baba ve çocuk arasında sağlıklı bir güven köprüsünün varlığıdır. Çocuğun güvenini kaybeden anne-babanın çocuğu eğitmesi zordur. Çocuk nasıl olsa unutur demek ve bu konuda dikkatsiz davranmak ise bu zorluğu daha fazla arttırır. Çünkü çocuğun; verilen ve tutulmayan sözleri, yarı yolda bırakılmaları, aldatılmaları unutmayacağı ve zamanı gelince bu kozları anne-babasına karşı kullanacağı unutulmamalıdır.
Çocuğun güvenini kaybetmemek için anne-babalar ya da diğer eğitimciler;
1.Sürekli söz vermemelidirler,
2.Verdikleri sözü mutlaka tutmalıdırlar,
3.Tutamayacakları sözü asla vermemelidirler,
4.Emanet ettiği bir eşya ya da söze sahip çıkmalıdırlar,
5.Gerektiğinde sır tutabilmelidirler.
Unutulmamalıdır ki; çocuklar görür ve gördüklerini uygularlar. Çocukları kal (söz) ile değil, hal (tavır, tutum ve davranış) dili ile eğitmek daha etkili ve kolay bir yoldur.
Mahmut Aydın