“Zorunlu koşullardan dolayı eşimi yeterince tanımadan kısa bir süre içinde evlendim. Şu an hiç huzurumuz  yok. Sürekli kavga ediyoruz. Anlaşamıyoruz. Boşanmak istiyorum. Ama gelecekte tek basıma beni neler bekliyor bilmiyorum. Bu konuda endişeliyim. Artık dayanacak sabrım da kalmadı. Bu evliliğin düzeleceğinden hiç emin değilim. Birbirimizi hatalara sürüklemekten başka hiçbir şey yapmıyoruz. Tek başıma olsam çok daha güzel ve faydalı isler yapardım…”

Bu sözler, evliliğinde sorunlar yaşayan ve boşanmayı düşünen bir eşe ait.

Evlilik ile birlikte oluşturulan ailenin, üyeleri için birçok katkısı vardır. Bununla birlikte sorumluluk, görev ve farklılıklar beraberinde bazı sorun ve zorlukları barındırır. Eşler ve varsa her bir çocuğun farklı birer dünya olduğunu düşünürsek; evliliği sürdürmenin ve aileyi ayakta tutmanın zorluğunu daha kolay anlayabiliriz. Ancak bu zor olsa da imkansız değildir. Zor, imkansız görüldüğünde en son çare olarak boşanma gündeme alınmaktadır. Bu durumlardaki eş ya da eşler boşanmanın aile bütünlüğünü devam ettirmekten daha yararlı ve işlevsel olduğunu düşünür. Ancak istisnalar hariç birçok benzer vak’ada boşanma sonrası daha zor koşullar ve pişmanlıklar söz konusudur. Koşulların tüm boyutlarıyla ele alınıp değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Bu anlamda ilgili kişilerin sabırlı ve çözüm odaklı bir irade ortaya koymaları çok önemlidir.

Boşanma düşüncesi olan eşlerin şu soruları yanıtlamalarının yararlı olacağını düşünüyorum:

1.Kendinizi yeterince tanıyor musunuz?

2.Eşinizi yeterince tanıyor musunuz?

3.Zorlayıcı olaylar yaşandığında projektörü eşinizle birlikte kendinize çevirebiliyor musunuz?

4.Duygularınız ve düşüncelerinizin yeterince farkında mısınız? İşlevsel olmayan duygu ve düşüncelerinizin; sizin, eşinizin ve ilişkinizin üzerinde yıpratıcı etkisi olabilir mi?

5.Siz ve eşinizin evlilik öncesi ve sonrasına ait gerçekçi olmayan ya da gerçekleştirilemeyen beklentileriniz ilişkinizi olumsuz etkiliyor olabilir mi? Beklenti revizyonu ilişkinize katkı sağlayabilir mi?

6.İletişim bilgi ve becerilerinizi geliştirmeniz gerekiyor olabilir mi?

7.Yaşadığınız olumsuz olayların aslında ilişkinizdeki yıllardır devam edegelen kısır döngüler olduğunun farkında mısınız? Bu döngülerden çıkmak için yeterince farklı yollar denediğinizi düşünüyor musunuz?

8.Boşanma düşüncenizi karara ve daha önemlisi uygulamaya dönüştürmeden önce aile ve evliliğiniz için bireysel olarak yapmanız gereken her şeyi yaptığınızı düşünüyor musunuz (Burada vicdanınızın sesine kulak verin lütfen)?

9.(Boşandığınızı ve bir süre sonra evlendiğinizi hayal edin) Gelecekteki evliliğinizde ve eşinizle kendinizde hiçbir değişiklik yapmayarak mutlu olacağınızı düşünüyor musunuz?

Boşanma tercih edilen bir olgu. Her evli birey kendi kararı doğrultusunda boşanmayı tercih edebilir. Ancak yukarıda sıraladığımız soruların sağduyulu bir akıl, sakin ve selim bir kalp ve vicdan ile değerlendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte sabırla, çözüme odaklı, isteyerek ve inanarak takip edilecek aile, evlilik ve çift terapisi sürecinin çok yararlı olabileceğini düşünüyorum. Son söz olarak evli olan ya da evlenecek herkese ’iki cihan saadeti’ diliyorum.

Mahmut Aydın

Uzman Psikolojik Danışman